ABD–Çin Ateşkesi Küresel Ticareti Ateşledi

Washington–Pekin arasında Ekim ayında sağlanan ticari ateşkes sonrası küresel ticarette belirgin bir rahatlama görüldü. Çin’in nadir toprak elementleri ihracatındaki artış ve kasım ihracat verilerinin beklentileri aşması, “rekor fazla” söylemini güçlendirdi.Bu ateşkes, 2026 küresel büyüme beklentilerini yukarı çekerken teknoloji ve tedarik zinciri hisselerinde risk iştahını artırıyor.

Piyasalarda bu haftanın en dikkat çekici başlıklarından biri, Washington ile Pekin arasında Ekim ayında varılan ticari ateşkesin sert geçen iki yıllık tarifeler savaşını yumuşatması oldu. Görüşmelerin ardından hem tarifeler hem de stratejik ihracat kontrolleri konusunda tansiyon düşerken, etkisi kasım ayı verilerine güçlü şekilde yansıdı.

Ticari ateşkes sonrası Çin’in nadir toprak elementleri ihracatı hızla toparlandı. ABD ile karşılıklı vergilerin gevşetilmesi ve Çin’in ihracat izinlerini yeniden genişletmesi, teknoloji ve otomotiv üretim zincirlerinde hissedilen baskıyı belirgin şekilde azalttı. Kasım ayında Çin’in toplam ihracatının beklentileri aşması, “rekor fazla” söylemini piyasaların ana temalarından biri hâline getirdi.

Bu iyileşme yalnızca Çin’e özgü değil. ABD’de de ithalat maliyetleri aşağı gelirken, şirketlerin maliyet tahminleri daha öngörülebilir hâle geldi. Tedarik zincirlerinin ucuzlamasıyla özellikle yarı iletken, batarya, robotik ve tüketici elektroniği şirketlerinde risk iştahı toparlandı.

Ancak analistlere göre bu ateşkes “yapısal çözüm” anlamına gelmiyor. Teknoloji transferi, stratejik bağımlılık ve jeopolitik rekabet gibi sorunlar devam ediyor. Buna rağmen, kısa vadede küresel büyümeyi yukarı iten bu iyileşme 2026 fiyatlamalarını doğrudan etkiliyor.

Ticari ateşkesin yarattığı bu ivme, hem büyüme hem arz zinciri hem de emtia fiyatlamalarında önemli bir katalizör olarak haftanın en kritik ekonomik gelişmesi niteliğinde.