
• Muhammed bin Selman, 7 yıl sonra ilk kez Washington’da ve ABD’ye dev yatırım sözüyle geliyor.
• Trump yönetimi F-35 ve nükleer iş birliği başlıklarına “kısmi onay” vermeye hazır.
• Suudi Arabistan, ABD ile ilişkilerini “yatırım + savunma” ekseninde yeniden inşa ediyor.
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, yedi yıl aradan sonra gerçekleştirdiği Washington ziyaretiyle ABD–Suudi ilişkilerinin yeniden tanımlandığı bir dönemin kapısını aralıyor. Prens, yanında neredeyse tüm kabinesini ve yüzlerce danışmanını getirerek bu ziyaretin diplomatik değil, doğrudan stratejik bir müzakere olduğunu ortaya koyuyor.
Masada üç kritik talep var: bir savunma anlaşması, bir sivil nükleer iş birliği paketi ve F-35 savaş uçaklarının satışı. Reuters ve AP’nin aktardığına göre Trump yönetimi, özellikle F-35 satışına “yeşil ışık” yakmaya yakın. Bu adım, Riyad’ın Washington’daki imajının önceki yıllara göre belirgin şekilde iyileştiğini gösteriyor. Nitekim Joe Biden, gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti ve Yemen savaşı nedeniyle MBS’yi “parya” ilan edeceğini söylemişti. Bugün tablo tamamen değişmiş durumda.
Bu dönüşümün en önemli sebebi Riyad’ın Amerika’ya verdiği dev yatırım sözleri. Suudi Arabistan, enerji, teknoloji, altyapı ve savunma alanlarında ABD’ye yüz milyarlarca dolarlık yatırım planlıyor. Bu finansal angajman, Washington’daki siyasi direnci kıran en önemli kaldıraç haline geldi. Trump yönetimi ile Suudi ekonomisi arasındaki bağlar, yalnızca devlet düzeyinde değil; Trump ailesiyle yapılan ticari anlaşmalar üzerinden de güç kazanıyor.
Ziyaretin dikkat çeken bir diğer boyutu ise İsrail meselesi. Trump ikinci döneminde Suudilerin İsrail ile ilişkileri normalleştirmesini istiyor ancak MBS bu adım için aceleci değil. Buna rağmen savunma ve yatırım alanlarındaki ilerleme, iki ülke arasındaki ilişkilerin hızla derinleştiğini gösteriyor.
BSEkonomi Yorumu
Bu ziyaret, Körfez sermayesinin artık yalnızca fon akışı değil, küresel jeopolitik denklemin aktif bir belirleyeni haline geldiğini gösteriyor. Riyad’ın Washington’la kurduğu yeni model “savunma anlaşması + nükleer iş birliği + dev yatırım paketi” üçlüsüne dayanıyor. ABD’nin güvenlik şemsiyesi karşılığında Suudi sermayesi Amerikan ekonomisini fonluyor. Bu denklem, önümüzdeki yıllarda petro-doların yeni formu olabilir.
