
Trump’ın Baskısı, Netanyahu’nun Gazze Israrı ve Piyasaların Hesabı
Gazze’ye dair savaş sonrası planlar ve askeri operasyonlar sahada insani bir kriz yaratırken, perde arkasında ABD Başkanı Donald Trump’ın baskısı İsrail’in stratejisini belirgin şekilde şekillendiriyor. Washington Post’un ortaya çıkardığı 38 sayfalık “GREAT Trust” planı, Gazze’nin ABD kontrolünde en az on yıl yeniden yapılandırılmasını, nüfusun geçici göç ettirilmesini ve bölgenin turizm–sanayi üssüne dönüştürülmesini öngörüyor. Aynı zamanda İsrail basını, Netanyahu’nun Gazze’yi işgal etme konusundaki ısrarının arkasında Trump’ın doğrudan baskısının bulunduğunu aktarıyor.

Trump, Hamas’ın neden hızlıca yenilgiye uğratılmadığını sorgularken, Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un, Gazze’nin yıl sonuna kadar işgal edileceğini savunduğu öne sürülüyor. Ancak İsrailli generaller, Hamas’ın teslim olma ihtimalinin düşük olduğunu, Trump’ın Gazze’deki yıkım görüntülerini görmesi halinde desteğini kesebileceğini belirtiyor. Bu tablo Netanyahu’yu iki yönlü sıkıştırıyor: İçeride siyasi meşruiyetini koruma ihtiyacı, dışarıda ise Washington’un hız baskısı.
Bu tablo, insani kriz üzerinden İsrail’in uluslararası imajını baskı altına alırken, ABD’nin sahaya doğrudan müdahil olduğu algısını da güçlendiriyor.
Gazze’deki askeri denklem, yalnızca Netanyahu’nun siyasi geleceği ya da Trump’ın sabırsızlığıyla sınırlı değil. Bu kriz, küresel enerji piyasalarından yatırımcı davranışına kadar geniş bir alanda etkilerini gösteriyor. Eğer ABD’nin “Ortadoğu’nun Rivierası” hayali insani bedeller üzerinden kurgulanırsa, bölgedeki istikrarsızlık daha da derinleşebilir.
Kısacası, Gazze’deki savaş, yalnızca bir askeri çatışma değil; aynı zamanda piyasaların risk primini yükselten, enerji ve gıda zincirlerini zorlayan, Washington–Tel Aviv hattında stratejik hesapları yeniden şekillendiren bir denklem.
