102 Yılda Ekonomide Neler Oldu?

Tarih:

• 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyet, yalnızca bir siyasi devrim değil, ekonomik anlamda da Türkiye’nin yeniden doğuşunun simgesiydi.
• İlk yıllarda sanayi, tarım ve altyapıda kaydedilen ilerleme, ülkeyi kısa sürede kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya taşıdı.
• Bugün 100 yıl sonra, Türkiye 1,3 trilyon dolarlık ekonomisiyle dünyanın en büyük 20 ekonomisi arasında yer alıyor; ancak üretim yapısında dönüşüm süreci hâlâ devam ediyor.

29 Ekim 1923’te Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte Türkiye, sadece yeni bir yönetim biçimine değil, aynı zamanda ekonomik bağımsızlığa dayalı yeni bir kalkınma modeline geçti. Osmanlı’nın son döneminde çökmüş, savaşlarla yıpranmış bir ekonomiden modernleşme hedefiyle doğan bu sistem, ilk yıllarında ciddi bir toparlanma hamlesi başlattı.

1923’te düzenlenen İzmir İktisat Kongresi, bu yeni dönemin yol haritasıydı. “Siyasi bağımsızlık iktisadi bağımsızlıkla tamamlanır” anlayışıyla yola çıkan genç Cumhuriyet, ekonomide devletin yönlendirici rolünü kabul etti. Tarımın verimliliğini artırmak, sanayileşmeyi başlatmak ve mali istikrarı sağlamak temel önceliklerdi. 1920’lerin ortalarına gelindiğinde ülke ekonomisi yıllık ortalama yüzde 6 civarında büyüyordu. Demiryolu inşaatları hızla ilerliyor, yeni fabrikalar açılıyor, aşar vergisinin kaldırılmasıyla köylü nefes alıyordu.

1929 Dünya Buhranı, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’yi de etkiledi. Bu süreçte planlı ekonomi modeli öne çıktı. 1930’lu yıllarda yürürlüğe giren Birinci ve İkinci Sanayi Planları sayesinde tekstil, maden, şeker, demir-çelik ve kimya gibi alanlarda devlet eliyle büyük sanayi yatırımları yapıldı. Sümerbank, Etibank, Karabük Demir Çelik Fabrikası gibi kurumlar bu dönemin sembolleriydi. Böylece Türkiye, dışa bağımlı bir tarım ekonomisinden sanayi temelli bir üretim yapısına doğru yöneldi.

İkinci Dünya Savaşı yılları zorluklarla geçti, ancak 1950’lerle birlikte yeni bir atılım dönemi başladı. Tarımda makineleşme, dış yardımlar ve karayolu yatırımlarıyla ekonomi yeniden hız kazandı. 1960’lardan itibaren Devlet Planlama Teşkilatı kuruldu, beş yıllık kalkınma planlarıyla sanayi üretimi güçlendirildi. Otomotiv, beyaz eşya ve tekstil sektörleri büyümenin motoru haline geldi.

1980’lerde Turgut Özal liderliğinde Türkiye, ihracata dayalı büyüme modeline geçti. Döviz serbestleştirildi, dış ticaretin önü açıldı, özel sektörün payı arttı. 1990’lar yüksek enflasyon ve finansal istikrarsızlıkla geçse de, 2000’li yılların başından itibaren uygulanan ekonomik reformlar sayesinde Türkiye yeniden güçlü bir büyüme trendine girdi.

Bugün Türkiye ekonomisi 1,3 trilyon dolara yaklaşan milli geliri, gelişmiş sanayi ve hizmet sektörüyle bölgesel bir güç haline geldi. Tarımın milli gelirdeki payı yüzde 7’lere düşerken, sanayinin payı yüzde 27, hizmetler sektörünün payı ise yüzde 60’ı geçti. Ancak hâlen üretim kalitesini artırma, teknoloji tabanlı sanayiye geçiş ve enflasyonla mücadele gibi temel sorunlar gündemde

Yüzyıl önce 29 Ekim sabahı, “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesiyle birlikte atılan ekonomik adımlar, bugün hâlâ Türkiye’nin kalkınma vizyonunun temelini oluşturuyor. 1920’lerin yoksul ama umutlu ülkesinden, bugünün bölgesel gücüne uzanan bu hikâye, Cumhuriyet’in ekonomik anlamda da bir başarı öyküsü olduğunu kanıtlıyor. Ancak aynı zamanda, daha kapsayıcı ve verimli bir gelecek inşa etmenin hâlâ bitmemiş bir görev olduğunu da hatırlatıyor.

- Golden Swan Abone Ayrıcalıkları - Golden Swan Abone
- Reklam Alanı -

Haberi paylaş:

spot_img
spot_img

Son gelişmeler

Neden Golden Swan Abone Olmalıyım?

Gündemi sadece takip etmek değil, doğru yorumlamak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Tüm ayrıcalıkları görmek için okumaya devam edin.

Benzer haberleri oku
Bağlantılı

Morgan Stanley: Doların Gücü Eriyor — 2026’da %10 Daha Zayıf Bir ABD Parası

• Morgan Stanley ABD dolarının 2025’in ilk yarısında yaklaşık...

The world in brief – 29 Ekim 2025

OpenAI, sahiplik yapısını yenilemek için Microsoft ile bir anlaşmaya...

Cumhuriyetin 102. Yılına Özel

• Dr. Artunç Kocabalkan, Cumhuriyet’in 102. yılında özel bir...

Gazze’de Ateşkes Çöküyor: İsrail, Sınırlarını Yeniden Genişletiyor

• İsrail, Gazze’de ateşkese rağmen “sarı hat” olarak bilinen...